-
Posted By zumrearicanalicikus
-
-
Comments 0
🩺 Meme Kanserinde Genlerimiz Kaderimiz mi?
Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her sekiz kadından biri yaşamı boyunca bu hastalıkla karşılaşabilir. Peki meme kanseri genetik midir? Anneden mi, yoksa babadan mı geçer?
Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, genetik faktörlerin bu hastalığın gelişimindeki rolüne dikkat çekiyor:
“Kanser, temelde hücrelerdeki genlerin bozulmasıyla ortaya çıkar. Ancak her genetik bozulma doğuştan gelmez. Çoğu zaman bu hasar yaşam sürecinde oluşur. Sigara, alkol, kötü beslenme, şişmanlık, stres ve çevresel faktörler DNA’daki değişikliklere neden olabilir.”
👨👩👧 Baba Tarafına da Bakmak Gerekir
Kalıtsal meme kanseri, kişiye özgü değildir; genlerle çocuklara geçebilir. Bu durumda kişi, annesinden ya da babasından bozuk bir geni miras alır.
Tüm meme kanserlerinin yaklaşık %5–10’u kalıtsaldır. Toplumda sık yapılan bir hata, bu genlerin sadece anneden geçtiğini düşünmektir.
Oysa genler hem anne hem de baba tarafından gelir. Yani babasının annesi veya kız kardeşi meme kanseri olan bir erkek de taşıyıcı olabilir ve bu geni kızına aktarabilir.
Kalıtsal meme kanserinde en önemli genler BRCA1 ve BRCA2’dir. Bu genlerde mutasyon taşıyan kadınlarda meme kanseri riski yaşam boyu %60–80’e kadar çıkabilir. Aynı kişilerde yumurtalık kanseri riski de artar.
Ancak bu genleri taşımak, mutlaka kansere yakalanacağınız anlamına gelmez. Yaşam tarzı, egzersiz, beslenme ve düzenli kontroller riski azaltabilir.
🧬 Genetik Test Neden Önemli?
Ailesinde meme veya yumurtalık kanseri öyküsü olan kadınlara genetik test önerilir.
Bu test, kişinin kanından veya tükürüğünden alınan örneklerle yapılır ve DNA’daki değişiklikleri gösterir.
Sonuç pozitif çıksa bile, bu yalnızca yüksek risk grubunda olduğunuz anlamına gelir. Daha sık takip, koruyucu ilaçlar veya risk azaltıcı ameliyatlar gündeme gelebilir.
Genetik test yalnızca kadınlar için değil, erkekler için de önemlidir. Çünkü BRCA gen mutasyonu taşıyan erkeklerde prostat ve pankreas kanseri riski de artar.
💪 Riskleri Azaltmak Mümkün
Kalıtsal faktörlerin yanı sıra, çevresel ve yaşam tarzı riskleri de önemlidir.
Prof. Dr. Alıcıkuş bu konuda şu önerilerde bulunuyor:
- Fazla kilo, hareketsizlik, alkol ve sigara kullanmaktan kaçının.
- Hormon tedavileri, erken adet veya geç menopoz gibi durumlarda doktor kontrolünü ihmal etmeyin.
- Düzenli egzersiz yapın, alkolü sınırlayın, sigarayı bırakın.
- Emzirme, meme kanseri riskini azaltan önemli bir koruyucu faktördür.
Meme kanseri erken evrede yakalandığında tedavi başarısı %90’ın üzerindedir.
Kadınların 20 yaşından itibaren ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapması, 40 yaşından sonra ise yılda bir kez doktor kontrolü ve mamografi yaptırması önerilir.
Ailede kanser öyküsü varsa, taramalara 10 yıl daha erken başlanmalıdır.
🌸 Sonuç: Kader Değil, Kontrol Bizde
Erken tanı, sağlıklı yaşam ve düzenli kontrollerle meme kanseri önlenebilir.
Genetik yatkınlık kader değildir — bilgi, farkındalık ve doğru önlemlerle bu hastalığın önüne geçmek mümkündür.
📰 Kaynak: Hürriyet Ege | 19 Ekim 2025, Pazar
📍 Yazan: Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş
🏷️ Etiketler: #memeKanseri #genetik #erkenTanı #kadınSağlığı #radyoterapi #onkoloji




