-
Posted By Zümre Arıcan Alıcıkuş
-
-
Comments 0
Kanserde Efsanelere Değil, Gerçeklere İnanın
Kanser tedavisinde doğru bilginin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, “Bilginin popülerliği ya da herkes tarafından biliniyor olması, doğru olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle de şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler kanser sürecini olumsuz yönde etkiliyor.”
Kanser teşhisi konan ya da çok sevdiği birine kanser teşhisi konulduğunu öğrenen bireyler için dijital dünyanın yanlış bilgilerle dolu olduğunun altını çizen Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, en önemli adımın doğru bilgiye ulaşmak olduğunu söyledi. Kanserle mücadelede, farkındalık konusu ne kadar önemliyse üzerinde durulması gereken bir diğer konu da öğrenilen bilgilerin gerçekliği olduğunu ifade eden Alıcıkuş, “Tedavi sürecinin önündeki en büyük engellerden biri olan bilgi kirliliği kanser hastalarını olumsuz yönde etkilediği gibi hayatları da riske atıyor. Kanser teşhisi konan hastaların mutlaka uzman hekimlerle görüşerek, akıllarındaki tüm soruların yanıtlarını profesyonellerden öğrenmesi gerekiyor.” dedi.
Kanserle İlgili Şehir Efsanelerine İtibar Etmeyin
Kanserle ilgili belki de en çok inanılan ve insanları umutsuzluğa sürükleyen yanlışlardan birinin “Tüm Kanserler Ölümcüldür” söyleminin olduğunu belirten İzmir Tınaztepe Üniversitesi Galen Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, “Tüm kanserler ölümcüldür demek sokağa çıkan herkesin hayatını kaybedeceğini söylemek kadar akılcılıktan uzak bir ifade. Ne yazık ki dijital dünyanın yaygınlaşması ve efsanelerin popülerliğiyle birlikte yanlış bilgilere inanmak mümkün. Bu duruma verilecek bir diğer örnek de gün içerisinde akla gelmeyecek bir belirtinin kanser belirtilerinden biri olarak lanse edilmesi. Her belirti son derece önemli ve hayat kalitesinin sağlanmasında son derece değerli. Burada önemli olan belirtilerin kaynağının araştırılarak, profesyonellerden doğru bilgi alınması gerekliliği.” dedi.
Kanserle savaşırken hastaların en çok korktuğu ve korkunun etkisiyle inandığı bir diğer efsane de kanser vücuda bir kere girerse, bir daha çıkmaz inanışı. Özellikle erken teşhis konulan çoğu kişinin kanseri tekrarı olmayacak şekilde yenmesinin mümkün olduğunu söyleyen Alıcıkuş, “Kanser sürecini yönetebilmek için hastanın tanı anında çok detaylı olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Çoğu hastada kanser yenildikten sonra yeniden ortaya çıkmasa da kesin olarak bir daha kanser olmazsın cümlesini kullanmak doğru değildir.” dedi.
Ek olarak kanserle ilgili sık karşılaşılan durumlardan biri de her şeyin kansere neden olabileceği inanışının hakim olduğunu aktaran Alıcıkuş, “Bu efsaneye inanan insanların çoğu kanser olacaksam kendimi korumama da gerek yok diyerek son derece yanlış bir psikoloji içerisine giriyor. Sebebi ise hayatımızda yapacağımız ufak değişikliklerle kansere yakalanma riskini azaltabilmemiz. Alkol kullanımı, tütün ürünleri, kötü beslenme alışkanlıkları ve obezite gibi etkenleri ortadan kaldırarak, kanser riskini minimize edebiliriz.” dedi.