Böbrek Tümörleri
Böbreklerin ana görevi, kanı süzerek zararlı atık maddelerden idrar üretmek, aynı zamanda kandaki minerallerin dengesini sağlamaktır.
Böbreklerdeki sağlıklı hücrelerin genetik ve çevresel değişiklikler ile sonucunda anormal kanser hücrelerine dönüşmesi ile böbrek tümörleri oluşmaktadır. Sağlıklı hücreler büyür, çoğalır ve ölürler. Anormal olan hücreler ise kontrolsüz bir şekilde büyüme gösterir ve ölmezler. Bu hücreler çoğaldıkça da tümör halini alırlar. Böbrek tümörleri, böbreklerin bazı işlevlerini yitirmeye başlamasına neden olur. Bu tümörlerin ortaya çıkma nedeniyle ilgili çok doğru bilgiler olmasa da obezite ve sigara riski arttıran faktörlerdir. İlaveten, birinci derece akrabalarında böbrek tümörü görülen bireyler ve tansiyon hastaları riskli grupta sayılmaktadırlar. Böbrek tümörlerinin vücudun farklı yerlere yayılma riski yüksektir.
Erken evrede böbrek tümörleri belirti vermeden sessizce ilerleyebilir. Böbrek tümörlü yaklaşık %30 hasta, genel taramalarda veya belirti yokken başka nedenlerle yapılan tetkiklerde rastlantısal olarak saptanır. Bu yüzden düzenli olarak kanser taramaları çok önemlidir. Taramalar, erken evrede tanı konulmasına ve tedavi başarısının artmasına olanak sağlamaktadır.
Böbrek tümörleri ilk evrelerde fark edilmeyebilir. İleri evrelerde ise sık gözlenen belirtiler:
- İdrarda kan gözlenmesi
- Karın ağrıları
- Kilo kaybı ve istem dışı zayıflama
- Sırt ve yan ağrısı
- Yanlarda ya da karında ele gelen kitle
Böbrek tümörlü hastalarda erken evrede sadece cerrahi yeterli olabilmektedir. Daha ileri evrelerde ise sıklıkla sistemik tedaviler (immunoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik ajanlar) kullanılmaktadır. Böbrek tümörlerinde radyoterapinin kullanım alanları sınırlıdır. Yineleyen veya sistemik tedavilere cevap vermeyen hastalıklı alanlara çok yüksek doz stereotaktik radyoterapi uygulamaları ile oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bunun yanında, metastazların neden olduğu ağrı, tıkanma, kanama gibi belirtilerin hafifletilmesinde, yaşam kalitesinin artırılmasında radyoterapininin önemli ve anlamlı bir rolü bulunmaktadır.
Erken tanı hayat kurtarır. Bu nedenle sizi rahatsız eden önceden var olmayan herhangi bir belirti ve bulguyu dikkate almalı, ertelemeden doktorunuzla paylaşmalısınız.